“İnsana, kainatta mutlak tasarruf yetkisi hiçbir zaman verilmemiştir.”

8 Ekim 2020 Perşembe
“İnsana, kainatta mutlak tasarruf yetkisi hiçbir zaman verilmemiştir.”

“İnsana, kainatta mutlak tasarruf yetkisi hiçbir zaman verilmemiştir.” 

Çevre farkındalığı oluşturan “Bir Fidan Bir İnsan” ın bu hafta ekranlara gelen bölümünde  “Kur’an ve Çevre İlişkisi” ele alındı.

Prof. Dr. Şehmus Demir ve Prof Dr. Nazif Gürdoğan’ın konuk olduğu programda; “İnsanın kainatta mutlak yetkisi var mı?” “Çevre sorunlarının asıl sebebi nedir?” sorularına cevap verildi.

Çevre kirliliğinin nedenlerinin ele alındığı programda Demir, insanın doğada mutlak tasarruf sahibi olmadığını fıtrattan uzaklaşan insanın doğaya zarar verdiğini şu cümlelerle ifade etti:

“İlahi alandan bağlarını koparan insan; çevreye, doğaya tahakküm edebileceğini ve tahakküm etme konusunda da tek yetki merci olduğunu düşünmeye başlıyor. Öyle düşününce tabiatı ciddi anlamda tüketmeye başladı. Tabiatı hoyratça kullanmaya başladı. Belki sonrasında hesap edemediği birçok gelişmeye yol açtı. Fıtrattan uzaklaştı bu sonuçlar da ortaya çıktı.”

“İnsana, kainatta mutlak tasarruf yetkisi hiçbir zaman verilmemiştir.” diyen Demir, belirli sınırlar çerçevesinde doğada davranılması gerektiğini ise şu sözlerle vurguladı:

“İnsana kainatta mutlak tasarruf yetkisi hiçbir şekilde verilmemiştir. Daha doğrusu şöyle ifade etmemiz gerekiyor. İnsanın, haddini bilmesi gerekiyor. Bu sınırı, çok ciddi anlamda özellikle modern dönemde aştığını fark ediyoruz. Kendi sınırını aşıp bütün dünya üzerinde bütün evren üzerinde sınırsız bir yetkiye sahip olduğu vehmine ulaştı, insan ve bu vehimle birçok tasarrufta bulunmaya başladı. Bulunduğu bu tasarruflarda yeryüzünde geri dönülmez hasarlara yol açmaya başladı.”

Programa konuk olan Prof. Dr. Nazif Gürdoğan ise “Kirlenmenin Boyutları” adlı kitabından örnekler vererek doğanın gün geçtikçe insan eliyle bozulduğunu şu sözlerle ifade etti: 

“Çevre sorunlarına yöneldikçe gördük ki asıl sorun çevreden kaynaklanmıyor, insandan kaynaklanıyor. Kitabın adı da “Kirlenmenin Boyutları” kirlenmenin bir görünen boyutları var. Suyun kirlenmesi, toprağın kirlenmesi, havanın kirlenmesi bir de görünmeyen boyutları var. Kültürün kirlenmesi, insanın kirlenmesi, ruhun kirlenmesi diyebiliriz. Ürün kirlenmesinin doğaya yansımaları diye bakabiliriz. Aslında çevre kirlenmesi bir buz dağına benziyor. Buz dağının su üzerinde kalan kısmı var bir de görünmeyen su altında kalan kısmı var. Su altında kalan kısmı çevre sorunları, suyun kirlenmesi, tabiatın kirlenmesi, havanın kirlenmesi, toprağın kirlenmesi. Su altında kalan kısmı da kültürün kirlenmesi, insanın kirlenmesi. Bugün yaşadığımız sorunlar kültürün kirlenmesinden kaynaklanıyor. Kültürün kirlenmesinde en büyük sorun da aç gözlülük.”

“Bir Fidan Bir İnsan” her Pazar saat 17.00’de Diyanet TV’de…