Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı'nın ortaklaşa yürüttüğü "2017 Yılı Vekâlet Yoluyla Kurban Kesim Organizasyonu" tanıtım toplantısı, Diyanet İşleri Başkanvekili Dr. Ekrem Keleş'in katılımıyla gerçekleştirildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen toplantıda konuşan Başkanvekili Keleş, tüm İslam aleminin yaklaşan Kurban Bayramı'nı tebrik ederek, "Kurban Bayramı'nın, başta aziz milletimiz olmak üzere bütün İslam coğrafyasına birlik, beraberlik ve kardeşlik getirmesini, kaybettiğimiz insani değerlerin yeniden kazanılmasına ve kanayan yaraların dinmesine vesile olmasını niyaz ediyorum" dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığının Türkiye Diyanet Vakfı ile birlikte kurbanları, dünyanın mağdur ve mahrum bölgelerinde ihtiyaç sahiplerine ulaştırdığını vurgulayan Başkanvekili Keleş, "Vekâletle milletimizin emaneti olarak aldığı kurbanları, 7 kıtada fakirlere, yetimlere, mazlumlara, mağdurlara, aç ve yoksul olanlara ulaştıran Başkanlığımız ve Türkiye Diyanet Vakfımız, milletimizin hayırlarını alıp bütün dünyaya götürmek, onların dualarını ve sevinçlerini de yüklenip tekrar milletimize taşımak gibi ulvi bir görev üstlenmiştir" diye konuştu.
Başkanvekili Keleş, "2017 Yılı Vekalet Yoluyla Kurban Kesim Organizasyonu'nun temasının "Kurbanlarımız kardeşlik için" olduğunu ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü;
Dünya'da 135 ülkede, Türkiye'de 275 noktada kurban kesilecek…
Başkanlığımız, Türkiye Diyanet Vakfımızla birlikte milletimizin iyilik elçisi olarak bu sene de yola koyulmuştur. Türkiye Diyanet Vakfı bu yıl yurt içinde 275 noktada, yurt dışında ise 135 ülkede 400 noktada kurban kesimi yapacak. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 240 bin vekaletle kurban bağışının, bu sene 275 bini bulmasını bekliyoruz. Kesilen kurbanlar, ihtiyaç sahiplerine, dünyanın adeta unuttuğu mültecilere ve her yıl Türkiye'den gelecek kardeşlerini bekleyen pek çok mazluma ulaştırılacak.
"Türkiye Diyanet Vakfı, milletimizin hayır ve iyilik elini dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor…"
Türkiye Diyanet Vakfı, Vekâletle Kurban Organizasyonunu, bütün bu iyilikleri yaşatma, darda olanlara yetişme ve mahzun gönülleri sevindirme adına, çok büyük bir heyecan ve coşkuyla faaliyetlerini planlıyor. Kurban ibadetinin dini açıdan eksiksiz olarak yerine getirilmesi için büyük bir özen gösteriyor. Türkiye Diyanet Vakfımıza bu uğurda göstermiş olduğu üstün ve titiz gayretten dolayı teşekkürü yerine getirilmesi gereken bir borç olarak görüyorum. Allah'a şükürler olsun ki Vakfımız, aziz milletimizin hayır ve iyilik elini dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor ve Müslümanlığın güzelliklerini dünyaya göstermemize yardımcı oluyor.
"Biz insanlara ölüm değil hayat götürmeyi hedefleyen bir medeniyetin temsilcileriyiz…"
Açlığın, fakirliğin, yetim ve kimsesiz çocukların, mülteci kamplarında yaşayanların sayısının her geçen gün arttığı bu dünyada biz daha fazla iyilik, daha fazla merhamet, daha fazla empati ve daha fazla yardım için çırpınmak zorundayız. Millet olarak biz bunlara geçmişte kayıtsız kalmadık, bugün de kayıtsız kalamayız. Biz insanlara ölüm değil hayat götürmeyi hedefleyen bir medeniyetin temsilcileriyiz. Biz "siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder kötülükten de sakındırırsınız" emr-i ilahisini hiç aklımızdan çıkarmadık. Elimizdeki bütün imkânlarımızla iyilik yolunda gayret gösterecek kötülüklerin de önünü alabilmek için insani değerlere çağırmaya devam edeceğiz.
"Kıyılara vuran, diri diri yakılan çocuklar, güç sahiplerinin merhamet duygularını harekete geçirmiyor…"
Dünyanın insani değerlere olan ihtiyacının günbegün arttığı böyle bir zaman diliminde Başkanlığımıza ve Vakfımıza büyük görevler düşmektedir. Bugün güç sahiplerinin güçlerini, başkalaştırdığı insanları yok etmekten yana kullandığına ve bu zulümlere karşı sergilenen sessizliğe üzülerek tanık olmaktayız. Kıyılara vuran, yıkıntılar altında kalan, denizlerde boğulan, diri diri yakılan çocuklar, güç sahiplerinin merhamet duygularını harekete geçirmeye maalesef yetmiyor. Bütün bu hadiseler ve insani trajediler Türkiye Diyanet Vakfı gibi iyilik ve merhamet kuruluşlarının daha da güçlenmesi zorunluluğunu ortaya koymaktadır.
"Kurban, bütün sevgileri, en çok sevilen uğruna feda edebilmenin bir sembolüdür.…"
Kurban kelime anlamı itibariyle yakınlaşmak demektir. Biz Kurban ibadeti vesilesiyle Allah için çok sevdiğimiz mallarımızdan fedakârlıkta bulunuyoruz. Kurbanın kazandırdığı yakınlığı, Allah için maldan ve candan fedakârlıkta bulunmada ve kurbanlarla Allah'ın kullarının sevindirilmesinde aramalıyız. Kur'anı Kerim bize bu kurbanların ne etlerinin ne de kanlarının Allah'a ulaşacağını, Allah'a ulaşanın sadece bizim takvamız olduğunu haber vermektedir. Takva, bayram vesilesiyle akraba ve dostlarımızı, hasta ve yaşlılarımızı ziyaret etmek, fakirleri, düşkünleri ve yetimleri, sevabını Allah'tan bekleyerek sevindirmek, böylece mahzun ve mahrum olanların da bayram sevincine ortak olmalarını sağlamaktır. Takva, Allah'ın bize verdiği nimetlerin farkına varıp ona daha iyi şükredebilme gayretinde olmaktır. Kurban, bütün sevgileri, en çok sevilen uğruna feda edebilmenin bir sembolüdür. Cenab-ı Allah sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyiliğe kavuşamayacağımızı Kur'an-ı Kerim'inde bize haber vermektedir. Kurbanlarımızla kardeşlik hukukunun gereğini bir nebze olsun yapabilmeyi, Allah'a olan kulluk ve şükür borcumuzu kısmen de olsa yerine getirebilmeyi Cenabı Hakkın nasip etmesini niyaz ediyorum.
Vakfımıza vekaletle kurban bağışında bulunarak böylesine bir hayra vesile olanlara, bu organizasyonda gönüllü olarak yer alarak bu hizmeti bizzat gerçekleştirenlere şükranlarımı sunuyorum. Türkiye Diyanet Vakfımıza da vekâletle kurban organizasyonunda göstermiş olduğu hassasiyetten, büyük gayret ve titizlikten dolayı çok teşekkür ediyorum.
