'Din İstismarı' Diyanet TV'de Tüm Ayrıntılarıyla Anlatılıyor…

19 Temmuz 2019 Cuma

 Diyanet TV’nin 15 Temmuz hain darbe girişiminin üçüncü yıl dönümüne özel hazırladığı ‘Din İstismarı’ programında din istismarı, kapsamlı bir şekilde anlatılmaya devam ediyor. 

Din istismarını farklı yönleriyle ele alan programda, ‘istismar edilen kavramlar’ ve ‘istismarcı yapılar’ konuları da ele alındı.

FETÖ ve DEAŞ başta olmak üzere sahih bilgiden uzak, dini istismar ederek toplumun İslam anlayışını ve dini yaşamını olumsuz etkileyen dini yapıların anlatıldığı programda konukların anlatımlarıyla istismar edilen kavramlar ve istismarcı yapılar hakkında önemli bilgiler verildi.

İstismarcı yapılar hakkında açıklamalarda bulunan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Burhan İşliyen, bu yapıların dini kılıf altında ülkelerin, ideolojilerin istek ve emellerini gerçekleştirmesine aracılık yaptıklarını söyledi. Bir amaç doğrultusunda dini kavramların istismar edilmesinin çok kötü bir durum olduğunu belirten Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş ise Allah rızasından başka amaç gütmeyen yapılara söyleyecek sözleri olmadığını ve samimiyet ölçüsünde Allah rızasının esas olduğunu ifade etti.

“Küresel din istismarının doğurmuş olduğu tehlikeler çok daha büyük, çok daha vahimdir”

Din istismarı hakkında toplumu bilgilendirmeyi amaçlayan programın konuklarından Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Burhan İşliyen, “Küresel din istismarının doğurmuş olduğu tehlikeler çok daha büyük, çok daha vahimdir. Dünyada pek çok dini yapılanma, küresel menfaat odakları tarafından kullanılmakta, kendi istek ve emellerini gerçekleştirmek için istismar edilmektedir. Bakarsınız bir yapı tek başına dünyanın her tarafına ulaşır, dünyanın her tarafında okullar açar. Sonra bir bakarsınız ki bunları istismar eden, kullanan, bir güne hazırlayan arkadaki küresel odak, aslında onların önlerinde ki engeli kaldırıyor. Onların bir yerde yerleşmesini özellikle temin ediyor olur.” dedi.

“Dünyada sadece İslam dünyasında varlık gösteren yapılar değil, Müslüman olmayan topluluklar içerisinde de pek çok teşkilat, dini kılıf adı altında istek ve emellerini gerçekleştirmekte ideolojileri aracılık yapmaktadırlar” diyen Başkan Yardımcısı İşliyen, “Mezarlıklarda mesken edinip de akşama kadar bilmedikleri Yasin’i okuyup para kazanmaya çalışmak din istismarının en pespaye şeklidir. İnsanların psikolojik rahatsızlıklarını istismar edip de güya okumaya, yazmaya çalışan, onların içerisine düşmüş olduğu bunalımdan menfaat devşirmeye çalışan birtakım insanlar vardır. Bu da din istismarının en bayağı en pespaye şekillerinden biridir.” diye konuştu.

“Samimiyetin ölçüsünde Allah rızası esastır”

Din istismarında samimiyetsizlik olduğunu belirten Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş, “İstismar, dinin kavramlarını, Kur’an-ı Kerim’i, ayetlerini, dini mefhumları kötüye kullanarak menfaat devşirme, makam mevkii elde etme amacı doğrultusunda bağlamından kopararak, bazı Ayeti Kerimeleri, Hadisi Şerifleri kullanma çarpıtma tarzında kendini gösteren çok çirkin bir harekettir. Aslında, Kur’an-ı Kerim’e baktığımız zaman münafıkların en önemli niteliği içi başka dışı başka şeklinde ortaya çıkan samimiyetsizliktir. Din istismarında da bu tabloyu görüyoruz hakikaten belli amaç doğrultusunda hele hele işin gerçeğini, doğrusunu bile bile başka maksatlarla bazı dini kavramların istismar edilmesi çok kötü bir durum. Müslümanların bu tutum karşısında uyanık olması gerekiyor. Samimiyet noktasında hakikaten Müminin en önemli vasfı olarak en ufak bir rahatsızlık sezildiği zaman kafasında soru işaretleri uyanması gerekiyor. Hakikaten samimi manada sadece Allah rızası için çalışan başka bir amaç gütmeyen çeşitli kişiler, ilim adamları, hayır işi yapan insanlar, oluşumlar, teşekküller bunlara bizim söyleyeceğimiz hiçbir şey olmaz ancak takdir ederiz yeter ki samimi olsun. Samimiyetin ölçüsünde Allah rızası esastır.” dedi.

Müminin sorgulaması gerektiğinin altını çizen Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Keleş, “Anne babaya itaat konusuyla ilgili olarak, Kur’an-ı Kerim Cenabı Hakka itaatten sonra ana babaya itaati emrediyor. Onların meşru emirlerine tavsiyelerine uymayı emir buyuruyor. Bu yolda sırf kendisine tabi kılabilmek için annenizi babanızı dinlemeyeceksiniz ama bana itaat edeceksiniz manasındaki bir söylemi Müminin sorgulaması lazım. Kur’an-ı Kerim’de açık bir ifade varken niye sana itaati onlara tercih edeyim diye sorgulaması gerekiyor.” diye konuştu.

‘Din İstismarı’ programının bugün yayınlanacak bölümünde ise ‘Yeni Dini Hareketler’ konusu ele alınacak. ‘Din İstismarı’ yeni bölümüyle saat 22.00’de Diyanet TV’de.

Haber: Özkan Tokmakoğlu