Arakan’da insanlık dışı vahşet, zulüm, katliam her geçen gün artarak devam ediyor. Arakan’a merhamet elini uzatan ilk uzatan ülke ise Türkiye. Türkiye Diyanet Vakfı ve Diyanet İşleri Başkanlığı da yurtlarından göç etmek zorunda bırakılan Arakanlı müslümanlar için var gücüyle çalışıyor. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Yavuz Ünal Arakan’da yaşanan insanlık ayıbını ve yardım kampanyalarını Diyanet TV mikrofonlarına değerlendirdi.
“Kardeşlerimiz insanlığın görmediği bir zulme maruzlar. Sadece zulüm değil bu; sistematik soykırım, tecavüz, aşağılama, tecrit…”
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Yavuz Ünal Myanmar’da yaşanan insanlık ayıbını değerlendirdi. Müslümanların 1500’lü yıllardan bu yana yaşadığı Myanmar’daki tecrit politikasının tarihçesine değindi.
“1940’lı yıllardan bu yana Myanmar’da sistematik olarak müslümanlara uygulanan bir zulüm var. Coğrafyayı terk etmelerine, insan olarak yaşamalarına, var olmalarını engelleyen sistematik bir katliamın olduğunu görüyoruz.”
Ünal; 2012 sonrasında ise bölgede müslümanların varlığının tamamen silinmeye çalışıldığını söyledi.
“Yaşamalarına izin verilmiyor, kendi topraklarında ekip dikmelerine izin verilmiyor, evlenmelerine izin verilmiyor, din, inanç özgülüğü, insan hakları ve bütün bunların hiç konuşulmadığı dünyaya da kapatılan bir coğrafya.”
Dünya mazlumlarının umudu Türkiye, zulümden kaçan Arakanlı müslümanlarını da yalnız bırakmadı. Myanmar ordusu, sivil milisler ve milliyetçi budistler tarafından yurtlarından göç etmek zorunda bırakılan Arakanlı müslümanların yardımına yine Türkiye koştu. Saldırılardan kaçan müslümanların sığındığı Bangladeş’teki kamplardan ise yürek burkan görüntüler yansıdı.
“Normal bir insanın yaşayabileceği şartlarda değil ilkel şartlarda, ne beslenme ne güvenlik ne sağlık hiçbir imkânın olmadığı şartlarda yaşanıyor. Bütün dünya insanlarının oradaki öncelikle güven sorununun, hayat hakkı sorununun mutlaka gündeme getirilmesi gerekiyor ve bir şekilde bunun durdurulması gerekiyor.”
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Yavuz Ünal; Arakan’daki insanlık ayıbının önüne geçilebilmesi için bütün dünyada bir hukuk mücadelesi başlatılması gerektiğini dile getirdi.
“Kamplaştırılan, tecrit edilen herhangi bir bölgenin kabul edilmesi mümkün değildir. Bu bir hukuk ayıbıdır. Dünyanın ayıbıdır. Müslümanlar tarafından mutlaka uluslararası düzeyde mutlaka bir hukuk savaşı başlatılması gerekiyor. En azından gerçeğin insanlığın önüne konulması gerekiyor. Hem zulmedip hem de haklı gösterilme manevrasının bu operasyonla boşa çıkarılması gerekiyor diye düşünüyorum.”
Türkiye Diyanet Vakfı’nın “Arakan’ı Yalnız Bırakma” sloganıyla gerçekleştirdiği kampanya da devam ediyor…
Kampanyaya destek vermek isteyenler “arakan” yazıp 5601’e kısa mesaj göndererek 10 tl’lik bağışta bulunabiliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı da yarın cuma namazı çıkışında arakan müslümanları için ülke genelinde yardım toplayacak.
