Belçika ve Zanzibar heyetleri Diyanet’e konuk oldu

4 Mart 2015 Çarşamba

 

Avrupa Türk Demokratlar Birliğinin davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Belçikalı ve Türk kökenli siyasetçilerle sivil toplum örgütü temsilcileri Diyanet’i ziyaret etti. Heyetin Başkan Prof. Dr. Mehmet Görmez’le yaptığı görüşmede, İslam karşıtlığı, Ortadoğu’daki kaos ortamı veAvrupa ülkelerindeki Müslümanların din eğitimi gibi pekçok konu gündeme geldi. Başkan Görmez’in Zanzibar’dan gelen ziyaretçileri ise ülkelerindeki dini eğitimin yaygınlaştırılması konusunda Diyanet’ten yardım istedi.


Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştiren Belçikalı ve Türk kökenli siyasetçilerle birlikte sivil toplum kuruluşu üyelerini ağırladı. Belçika Avrupa Türk Demokratlar Birliği Başkanı Basir Hamarat başkanlığındaki heyet üyeleri Başkan Görmez’e Avrupa ve İslam coğrafyasındaki güncel meselelerle ilgili çeşitli sorular yöneltti. Avrupa’da giderek tırmanan İslamofobi, görüşmenin öne çıkan konu başlıkları arasındaydı.


Diyanet İşleri Başkanı Görmez, bir soru üzerine Avrupa’da değişen dengelere işaret etti, Müslümanların da bir özeleştiri yapma ihtiyacı olduğunu vurguladı: “Almanya’da 11 Eylül’den önce her Müslümana Türk diyorlardı. 11 Eylül olaylarından sonra her Türk’e Müslüman demeye başladılar. Çünkü ötekileştirmenin bu kavramla yürüyebileceği görüldü. Bütün Müslümanların bir özeleştiri yapması gerektiğini biz her fırsatta ifade ediyoruz ancak meydana gelen hadiselerin sebeplerinin sadece dinde aranması doğru değildir, siyasi sosyal ekonomik kültürel sebepler çok daha öndedir.”


Başkan Görmez, Ortadoğu’da gerçekleştirdiği şiddet eylemleriyle Avrupa’daki İslam düşmanlığının derinleşmesine neden olan terör örgütlerinin, en büyük zararı batı dünyasına entegre olan Müslümanlara verdiğini söyledi.


“Paris’in banliyölerinde kimliğini kaybetmiş bir genç gelip IŞİD’e katılıyor cinayet işliyor. Onun işlediği cinayetten Amerika’daki, Avustralya’daki Müslümanolumsuz yönde etkileniyor.”


Buluşmada Avusturya hükümetinin kabul ettiği tartışmalı İslam yasası da gündeme geldi. Başkan Görmez, yasanın temelini İslamofobik algının oluşturduğunu belirtti:


“Avusturya’da çıkan İslam kanunu beni çok üzdü. 40 yıl sonra İslamofobi tartışmalarına bakarak siz bizim içişlerimize müdahale ediyorsunuz demelerini anlayabilmiş değilim. Eğer mesele dil meselesiyse bu son derece basit, burada göreve başladıktan hemen sonra Almanca bilmeyeni Almanya’ya, Fransızca bilmeyeni sizin bölgelere göndermemeye başladım zaten. Fakat hiç kimse herhangi bir sinagogtaİbranice dışında başka bir dille konuşma yapılsın diye bir talepte de bulunmuyor.”


Başkan Görmez’e Avusturya İslam yasasıyla birlikte tartışılmaya başlayan "Avrupa İslam’ı" kavramıyla ilgili görüşleri de soruldu:


“Her şeyden önce İslam’ın veya herhangi bir dinin inanç esasları, ahlak esasları ve ibadetleri bellidir. Bunlar hiçbir yerde değişmez. Türkiye’de de cumhuriyetin ilk yıllarında bu tür denemeler oldu. Kendimize özel Türki İslam’ı üretme çabamız oldu bizim. Ezanı Türkçeleştirdik, ibadetleri Türkçe yapmak istedik. Bu tartışmalar bu ülkede oldu ama daha önce de ifade ettim bunlar çok beyhude şeyler. Bunun dışında yorum olarak her coğrafyanın kendi bilgisini, kendi birikimini ve yorumunu bazı meselelerde öne çıkarması mümkün olabiliyor.”


Başkan Görmez’in Tanzanya’dan da konukları vardı. Özerk bir ada olan Zanzibar’ın Adalet ve Anayasa İşleri Bakanı Ebubekir KhamisBakary, ülkelerinde doğru dini eğitimin yaygınlaştırılması için Başkan Görmez’den yardım istedi. Başkan Görmez bu isteği geri çevirmedi. Türkiye’deki dini eğitimi anlattı,  “yardıma hazırız” sözü verdi.