Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İşliyen, tövbe ve istiğfarın önemini anlattı...

15 Ocak 2021 Cuma
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İşliyen, tövbe ve istiğfarın önemini anlattı...

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İşliyen, tövbe ve istiğfarın önemini anlattı...

Diyanet TV'de ekranlara gelen ve Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Burhan İşliyen'in Ankara Hacı Bayram-ı Velî Camiinden vaaz ettiği program "Burhan İşliyen İle Hacı Bayram Kürsüsünden"de bu hafta tövbe ve istiğfarın önemi ele alındı.

Yunus Peygamber’in hayatının anlatıldığı programda Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İşliyen, tövbe ve istiğfarın önemini şu sözlerle ele aldı:

"Cenab-ı Hakk Teala hazretleri, Kur'an-ı Kerim'in müteaddit yerlerinde Yunus Peygamber’den bahseder. Bugün sizlere, Yunus aleyhisselamın hayatından çıkarmamız gereken derslerden bahsedeceğiz. Daimi tövbe ve istiğfar hali üzere olmamız gerekliliğinden söz edeceğiz."

Yunus aleyhisselam otuz üç sene boyunca Ninova’da tebliğ yapıyor…

"Yunus Peygamber, Yakup Peygamber’in soyundan, Kur'an'a göre 100 bini aşkın nüfusu olan şehre Peygamber olarak gönderilmiştir. Bu şehrin ismi Kur'an-ı Kerim'de geçmez. Ama kaynaklarımızda Efendimiz aleyhisselatu vesselamın da ifadelerinde Yunus aleyhisselamın Peygamber olarak gönderildiği şehir, Ninova şehridir. Ninova'ya gönderiliyor. Uzun yıllar tebliğ vazifesinde Peygamber olarak görevlendiriliyor. Uzun yıllar davet vazifesine devam ediyor. Çeşitli kaynaklarda, otuz üç sene kadar; davet ettiği, insanlara anlattığı yazıyor. Fakat bu davetin neticesinde kaynaklara göre bir ya da iki kişinin iman ettiği geçiyor. Otuz üç sene anlatıyorsunuz, iki kişi iman ediyor. İnsanın motivasyonunu bozan ve ümidini kıran bir durum. Nuh aleyhisselamın davet süresi bin yıl, ona kıyasla Yunus aleyhisselamın süresi daha az. Otuz üç yıl insanları davet ediyor. Taştan ses geliyor. İnsanlardan ses gelmiyor. İcabet etmiyorlar. Hz. Yunus aleyhisselam, Allah-u Teala hazretlerine arz etmeden, izin almadan Ninova'yı terk ediyor. Kızgınlıkla, öfkeyle şehri terk ediyor. Azapla uyarıyor onları, biraz daha iman etmezseniz Allah'ın sizi helak edeceği azap yakındır diyor. Yine de iman etmiyorlar.”

Hayatımıza; istiğfar, tövbe taşımalıyız…

“Yunus aleyhisselam şehri terk ediyor. Şehri terk ederken bir gemiye biniyor. Gemi ile yolculuk yapacak. Kaynaklarımız, fırtınalı bir günde geminin sarsıldığını ve içlerinden birisinin ya da bir kısmının gemiyi terk etmesi gerektiğine karar veriliyor. Kura çekiliyor. Kura, Yunus aleyhisselama çıkıyor. Burası ayetle sabittir. Ayet-i kerimede ‘Aralarında, kura çektiler. Yunus kaybedenlerden oldu.’ buyuruyor, Cenab-ı Hakk Teala hazretleri. Yunus aleyhisselam, anlıyor hata yaptığını, kendisini kınaya kınaya denize atılıyor. Denize atıldıktan sonra bir balığın yuttuğunu anlatıyor, Kur'an-ı Kerim. Büyük bir balık, bir bütün halinde; vücudunu parçalamadan olduğu gibi yutuyor. O esnada Yunus aleyhisselamın tesbih ettiğini anlatıyor. ‘Ey Allah'ım senden başka ilah yoktur. Allah'ım yaratan, yaşatan, rızık veren, ibadete layık olan tek varlık sensin. Ben hata ettim Ya Rabbi! Senin bütün eksiklerden münezzeh olduğunu itiraf ederim. Sen yücesin Ya Rabbi! Ben zalimlerden oldum Ya Rabbi! Ben senin emrini beklemeden aceleyle görev yerimi terk edenlerden oldum Ya Rabbi! Yanlış yaptım sana havale ediyorum durumumu.’ Peygamber söylüyor bunu. Müminler, kötü bir şey yaptıklarında, bir tartışma sırasında kötü bir söz söylediklerinde hatalarının farkına varırlar ve Allah'tan bağışlanma dilerler. Hayatımıza; istiğfar, tövbe, tesbih taşımalıyız, Allah'a yönelmeliyiz. Yunus aleyhisselam, balığın karnında bir müddet kaldıktan sonra balık onu bir bütün halinde kıyıya kusuyor. Olmazları olduran, Allah'tır. Bir Mümin, bunu sorgulamaz. İman, teslimiyet gerektirir. Kur'an-ı Kerim bunu söylüyorsa öyle olduğu konusunda hiçbir tereddüt duymaz, Mümin."

“Burhan İşliyen ile Hacı Bayram Kürsüsünden” her Çarşamba saat 14.00’te Diyanet TV’de…