Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’tan Arafat’ta Vakfe duası

8 Temmuz 2022 Cuma
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’tan Arafat’ta Vakfe duası

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’tan Arafat’ta Vakfe duası

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Arafat’ta Vakfe duası yaptı.
 
Ey sonsuz kudretiyle bizleri, kâinatı ve bütün mevcudatı yaratan Rabbimiz!
 
Ey yıllarca hasretini çektiğimiz bu mübarek buluşmayı bugün bizlere nasip eden Rabbimiz!
 
Ey bizleri bu mukaddes Arafat meydanında yüce huzuruna kabul eden, Beytullah’ta misafir eden Rabbimiz!
 
Sana sonsuz hamd ü senalar olsun.
 
Mülkün sahibi sensin. Dilediğine verir, dilediğinden alırsın. Sen her şeye gücü yetensin. Bize sayısız nimetlerle ihsanda bulundun. Sana sonsuz şükürler olsun.
 
Hamdimizi, şükrümüzü, duamızı, senamızı kabul eyle Allah’ım.
 
Ey Kâbe’nin Rabbi olan Allah’ım!
 
Senin emrinle, Hz. İbrahim’in ve Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın çağrısına uyarak evine geldik. Dünyanın dört bir yanından gelen yüzbinlerce kardeşimizle aynı duygular içinde, aynı ümit ve heyecan ile Arafat meydanındayız. Vatanımızdan, yuvamızdan ayrıldığımız andan itibaren “lebbeyk” nidalarıyla sana sığındık. Bu müstesna davetin bahtiyar muhatapları olarak, senin fazl u kereminle haccetmeye niyetlendik. Dünyalık namına ne varsa geride bıraktık, arınmaya geldik. Ruhumuzu doyurmaya, kemale erişmeye geldik. Bizleri sevindir ve huzurundan boş çevirme Allah’ım.
 
Belimizi büken, takatimizi kesen günah yükümüzle geldik.
 
Üzerimizde nice insanın hakkı olduğu halde mahcubiyetle geldik.
 
Tutamadığımız sözleri, kırdığımız kalpleri, işlediğimiz günahları itiraf ederek geldik.
 
Hz. İbrahim gibi: “Ben Rabbime gidiyorum. O bana yol gösterecektir.” diyerek geldik.
 
Senin rızanı kazanmak için, senin hoşnutluğunu kazanmak için, sana ibadet etmek için geldik.
 
Bundan sonraki hayatımız boyunca, bütün varlığımızla senin emrinde olduğumuzu söylemek için geldik.
 
Şimdi ellerimizi açtık, boynumuzu büktük, yüce divanına durduk.
 
Affına, keremine, rahmetine, merhametine muhtacız.
 
Niyetimizi ibadetlerimizi kabul eyle Allah’ım.
 
Dualarımızı, niyazlarımızı, tövbelerimizi kabul eyle Allah’ım
 
Vakfemizi kabul eyle Allah’ım
 
Haccımızı, karşılığı cennet olan mebrur bir hac eyle Allah’ım.
 
Âlemlere rahmet olarak gönderdiğin, güzel ahlakıyla insanlığa rehber kıldığın, Fahr-i Kâinat Hz. Muhammed Mustafa Efendimize sonsuz salât ve selam ediyoruz. Muazzez ruhlarını ona olan muhabbetimizden ve bağlılığımızdan haberdar eyle Allah’ım.
 
Bizleri ona layık ümmet eyle Allah’ım.
 
Burada, Arafat meydanında bizi topladığın gibi, mahşer gününde de onun sancağı altında toplanmayı bizlere nasip eyle Allah’ım.
 
Bizleri ve neslimizi dünyada onun kutlu yolundan ayırma, cennette ona komşu eyle Allah’ım.
 
Peygamberimizin ehl-i beytine, güzide ashabına ve ahlakını hayat düsturu edinen bütün müminlere selam gönderiyoruz. Sen haberdar eyle Allah’ım.
 
Bu mübarek şehirde bizlere eşsiz hatıralar bırakan Hz. Âdem’e, Hz. Havva’ya, Hz. İbrahim’e, Hz. İsmail’e, Hazreti Hacer annemize ve bütün peygamberlere sayısız salât ve selam ediyoruz. Haberdar eyle, bizleri onların yolunda yürüyenlerden eyle Allah’ım.
 
Ey kıyamet gününün sahibi olan Rabbimiz! Ey Mahkeme-i Kübra’nın yegâne hâkimi!
 
Bu mübarek mekânda, adeta mahşeri yaşadığımız bu vakitte, sığınılacak hiçbir gölgenin bulunmadığı hesap gününü hatırlıyoruz. Her insana kazandığını karşılıksız vereceğin ve aramızda adaletle hükmedeceğin o gün için nedametle sana yakarıyoruz. O zor günde bizi değer verdiklerinden eyle, kurtuluşa erenlerden eyle, hüsrana uğrayanlardan eyleme Allah’ım.
 
Atamız Hz. Âdem ve Annemiz Hz. Havva’nın dualarıyla sana yalvarıyoruz. Sesimizi onların sesine katıyoruz. Hesap gününün ağırlığını bedenimizle ve kalbimizle hissettiğimiz şu anda, günahlarımıza bin pişman olarak gönülden yakarışlarla aynı duayı, aynı ümit ve aynı ürperti ile tekrarlıyoruz.
 
“Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz, bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz!”
 
Rabbimiz! Gönlümüzü affınla serinletecek rahmet bulutları gönder bize.
 
Dualarımızı Safiyyullah Hz. Âdem’in, Halilüllah Hz. İbrahim’in, Kelîmullah Hz. Musa’nın, Kelimetullah Hz. İsa’nın, Habibullah Hz. Muhammed Mustafa’nın dualarına ortak eyle Allah’ım.
 
Ey hayır ve ihsanı, kerem ve lütfu bol olan Rabbimiz!
 
Malın, mülkün, makamın, mevkinin, ırkın, rengin, cinsiyetin senin nezdinde üstünlük sağlamadığını biliyoruz. Senin karşında bizi değerli kılacak takvamıza büründük. Dünyalıklardan sıyrılıp mahşer gününe hazırlanır gibi kefen misali ihramlarımızı giydik.
 
Burada, senin yüce huzurunda itiraf ediyoruz ki iyi bir insan, iyi bir kul, iyi bir ümmet olmak için daha fazla gayret etmeliydik. İşlediğimiz günahlarla kendimize yazık ettik. Senin yüce kitabını anlamak, emir ve yasaklarına uymak, ibadetlerimizi hakkıyla ifa etmek için gerektiği kadar çabalayamadık. Bahşettiğin nimetlere hakkıyla şükredemedik. Niyetimiz ve gayretimiz eksik, amellerimiz ve ibadetlerimiz yetersiz kaldı.
 
Şimdi Arafat’ta, mahşerde hesabı bekler gibi huzurundayız. Mahcubiyetimizden başlarımızı kaldıramıyoruz. Senin engin rahmetine güvenerek gözyaşlarımızı ve mahzun gönüllerimizi tövbelerimize şahit tutarak yalvarıyoruz.
 
Her geçen gün üst üste eklenen, eklendikçe harlanan, harlandıkça içimizi yakan günah ateşinden; belimizi büken günah yükünden kurtulmak istiyoruz.
 
Lütfuna, ihsanına, affına, keremine, mağfiretine, inayetine sığınıyoruz. Ellerimizi boş çevirme ya Rabbim.
 
Rahmetini esirgeme bizden, kurumuş gönüllere ab-ı hayat eyle Allah’ım.
 
Bizleri dünyada da ahirette de mahrum ve mahzun eyleme Allah’ım.
 
Uyandırdığın her gün için, verdiğin her nefes için, lütfettiğin her damla su ve her lokma ekmek için, darlıkta ve bollukta sana gerektiği gibi şükürde bulunmamız için senden yardım istiyoruz.
 
Sana itaat etmekte ve şükretmekte bize yardım eyle Allah’ım.
 
Ey Rabbimiz!
 
Resûl-i Ekrem Efendimiz; “Hac Arafattır”
 
“En hayırlı dua, Arefe günü yapılan duadır” buyuruyor.
 
Kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla, masum yavrularımızla hep beraber huzurunda söz veriyoruz. Verdiğimiz sözü tutarak, senin kitabından, Resûlünün yolundan, iman, ibadet ve istikametinden ayrılmayacağız. Bizlere yardım eyle Allah’ım.
 
İslam’ın izzetine uygun davranacağız. Her türlü kötülüğün, haksızlık ve zulmün karşısında duracağız. Daima iyinin ve iyiliğin yanında olacağız. Bizlere yardım eyle Allah’ım.
 
Mazlumların umudu, gariplerin dayanağı, yetimlerin yardımcısı, kimsesizlerin sığınağı olacağız. Bizi bu bilinçten ayırma Allah’ım.
 
Ya Rab! Sözümüzü tutmada bize yardım eyle. Bizleri kararında sebat edenlerden eyle Allah’ım.
 
Sana Esma-i hüsnân ile yalvarıyoruz.
 
Rahman ve Rahim ism-i şeriflerinle bize acı, merhamet et Allah’ım.
 
Selam ism-i şerifinle huzur ve barış ver bize. Kâmil iman ile selamete çıkar bizi Allah’ım.
 
Vehhâb ve Rezzak ism-i şeriflerinle maddi ve manevi rızıklar ver bize. Darlık gösterme, yokluğa düşürme. Senden başka kimseye muhtaç eyleme Allah’ım.
 
Mü’min ve Müheymin ism-i şeriflerinle bize güven ve emniyet ihsan eyle. Yalnız ve yardımsız, çaresiz ve sensiz bırakma. Feraha çıkar bizi Allah’ım.
 
Kuddüs ismi şerifinle nefsimizi arındır, içimizi dışımızı pâk eyle. Huzura kavuştur bizi Allah’ım.
 
Ey Gaffâr olan Rabbimiz, günahlarımızı bağışla.
 
Ey Settâr olan Rabbimiz, kusurlarımızı ört.
 
Ey Tevvâb olan Rabbimiz, tevbelerimizi kabul buyur.
 
Ey Melik, Ey Aziz, Ey Cebbâr olan Rabbimiz, bizler senin eşsiz kudretine, kuvvetine, izzet ve azametine sığınıyoruz. Bizi hidayetten, afiyetten, sekinetten, bereketten ayırma Allah’ım.
 
Ey Azîm ve Alîm olan Rabbimiz!
 
Sen bizim her hâlimizi biliyorsun, görüyorsun, duyuyorsun. Elimizle, dilimizle, gözümüzle, kulağımızla kötülük işlemekten sana sığınıyoruz. Bizleri sen muhafaza eyle Allah’ım.
 
Sen Muîn’sin, bizlere yardım eyle; Dilimiz bir daha yalana bulaşmasın. Ellerimiz bir daha hakkı olmayana uzanmasın. Gözlerimiz bir daha harama bakmasın Allah’ım. Kalbimiz bir daha senin rızan olmayana meyletmesin. Ayaklarımız bir daha doğru yoldan ayrılmasın Allah’ım.
 
Bizlere, Hz. Nuh’un direncini ver. Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in teslimiyetini ver. Hz. Yakup’un dirayetini, Hz. Yusuf’un iffetini ver Allah’ım. Hz. Harun'un sadakatini, Hz. Süleyman’ın gayretini ver Allah’ım. Hz. Eyyub’un sabrını, Hz. Lokman'ın hikmetini ver Allah’ım.
 
Hz. Meryem’in, Hz. Hatice’nin, Hz. Aişe’nin, Hz. Fatıma’nın iffet ve asaletini ver Allah’ım.
 
Bizlere Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in tertemiz ahlakını ver. Dualarımızı cümle peygamberlerin dualarına dâhil eyle Allah’ım.
 
Ya Rabbe’l-Alemin!
 
Hac ibadeti boyunca, sana verdiğimiz kulluk sözünü yenileyerek tehliller, tekbirler getirdik. Şimdiye kadar etrafında dönüp durduğumuz heva ve hevesleri ayaklarımızın altına aldık.
 
Teslim olmuş bir kalp ile kâinatın zikrine ortak olduk. Senin arşının etrafında dönen melekler gibi beytini tavaf ettik, pervane olduk.
 
Tavaflarımız ile bizlere ahdimizde sebat göstermeyi nasip eyle Allah’ım
 
Sa’yimiz ile hakikat yolunda sabır ve teslimiyetimizi artır Allah’ım.
 
Zemzemi bize şifa ve âb-ı hayat kıl Allah’ım.
 
Arafat’ta marifete eriştir bizi Allah’ım.
 
Müzdelife’de gönlümüze muhabbet ver, merhamet ver, samimiyet ver Allah’ım.
 
Mina’da şeytana atacağımız her taşı, günahlarımıza da atmış olalım, günahlarımızdan kurtulmaya vesile kıl Allah’ım.
 
Kurbanlarımızla bizi sana yakınlaştır Allah’ım.
 
Ey Fettâh olan Rabbimiz! Rızanı kazanmak için çıktığımız bu yolda, bizlere bildiğimiz ve bilmediğimiz bütün hayır kapılarını aç, şer kapılarını kapa. Darda kaldığımızda çıkış yolunu göster. Bizleri umduklarımıza nail, korktuklarımızdan emin eyle. Bizi iyilik yolunda daim eyle Allah’ım.
 
Ey ikram ve ihsanı çok olan Rabbimiz!
 
Senin lütfun ve rahmetin her şeyi kuşatmıştır. Bizlere bağışladığın bu kadar nimete rağmen, nankörlük edip de dünyanın zevk ve eğlencelerine dalmaktan ve asli vazifemizi unutmaktan sana sığınıyoruz, muhafaza eyle Allah’ım.
 
Her türlü afetten, musibetten, hastalıktan, zarar ve ziyandan sana sığınıyoruz.
 
İslam’ın emir ve yasaklarına karşı gelmekten sana sığınıyoruz Allah’ım.
 
Acizlikten, tembellikten, cimrilikten, bencillikten sana sığınıyoruz. Bizlere yardım eyle Allah’ım.
 
Zulmetmekten ve zulme uğramaktan sana sığınıyoruz. Bizlere imdat eyle Allah’ım.
 
Kabul olunmayan duadan, yaşarmayan gözden, ürpermeyen kalpten, faydasız ilimden sana sığınıyoruz, sen bizleri koru Allah’ım.
 
Helal olmayan kazançtan sana sığınıyoruz. Bizlere helal kazanç ihsan eyle Allah’ım.
 
Peygamberimiz bu meydanda, Veda Hutbesi’nde, bereketi ve emeği yok eden faiz belasını kaldırdığını ve faizin her çeşidini ayaklarının altına aldığını dünyaya ilan etmişti. Her türlü sömürü ve haksız kazançtan sana sığınıyoruz.
 
İlticamızı kabul eyle, bizleri korktuklarımızdan emin eyle Allah’ım.
 
İlahi Ya Rabbi!
 
Bizim senden başka elimizi açacağımız, niyazda bulunacağımız kimsemiz yok. Huzuruna varıp yardım talep edeceğimiz kimsemiz yok. Senden başka iltica edecek kimsemiz yok. Sen bizim Rabbimizken biz kime gidelim? Kederimizi, hüznümüzü kime arz edelim. Senden başkasına bizi terk etme, bizi kimseye muhtaç eyleme, yardımını üzerimizden esirgeme Allah’ım.
 
Hâdi ism-i şerifinle bizi hidayetten ayırma Allah’ım.
 
Ganiyy ism-i şerifinle bizlere takva, iffet ve gönül zenginliği lütfeyle Allah’ım.
 
Hâfız ism-i şerifinle bizleri nefsin, şeytanın ve bütün mahlûkatın şerrinden, nifaktan, hasetten muhafaza eyle Allah’ım.
 
Vedûd ism-i şerifinle senin sevgini ve seni sevenlerin sevgisini bizlere nasip eyle Allah’ım.
 
Yâ Halîm! Ahlakımızı güzel eyle. Bizi kötü amel ve kötü ahlaktan, yalandan, iftiradan muhafaza eyle Allah’ım.
 
Yâ Hayyu Yâ Kayyûm! Nefsimize uyduğumuzda halimizi düzelt. Göz açıp kapatıncaya kadar da olsa bizleri nefsimizle baş başa bırakma Allah’ım.
 
Kalbimizi nifaktan, amelimizi riyadan, dilimizi yalandan, gözümüzü hıyanetten muhafaza eyle Allah’ım.
 
Yâ İlâhe'l-âlemîn!
 
Gözümüzün nuru, kalbimizin süruru, iki cihan güneşi Resul-i Ekrem Efendimiz bu Arafat meydanında, sana halini nasıl arz ettiyse biz de öyle arz ediyoruz. Sana nasıl niyazda bulunduysa biz de öyle niyazda bulunuyoruz. Halimizi, niyazımızı kabul eyle Allah’ım.
 
Peygamberimiz senden hayır nâmına ne istemişse biz de aynısını senden istiyoruz, nasip eyle Allah’ım! Peygamberimiz hangi kötülüklerden sana sığınmışsa biz de hepsinden sana sığınıyoruz, muhafaza eyle Allah’ım.
 
Allah’ım!
 
Evlerimizi, ailemizle huzuru yaşadığımız rahmet, sekinet ve meveddet mekânları eyle Allah’ım.
 
Hanelerimize bolluk ve bereket ihsan eyle Allah’ım.
 
Bizleri Peygamberimizi örnek alarak ailesine iyi davrananlardan eyle Allah’ım.
 
Annemizi, babamızı, eşimizi, çocuklarımızı, akrabalarımızı, komşularımızı, dostlarımızı ve bütün müminleri affeyle. Rahmetini onların üzerinden eksik eyleme Allah’ım.
 
Evlenecek kardeşlerimize kendileriyle huzur bulacakları sâlih ve sâliha eşler nasip eyle Allah’ım.
 
Çocuklarımızı bize, milletimize ve insanlığa hayırlı eyle! Kur’an ve sünnet üzere bir hayat yaşamalarını nasip eyle Allah’ım.
 
Onları kazalardan, belalardan, kötü alışkanlık ve bağımlılıktan, batıl akımlardan, her türlü dertten ve şerden muhafaza eyle Allah’ım.
 
Onlara helal, bol ve bereketli rızıklar ihsan eyle. Tertemiz bir hayat yaşamalarını lütfeyle Allah’ım.
 
Çocuklarımızın mürüvvetini göster, acılarını yaşatma, yüzlerini hep güldür, umutlarını söndürme Allah’ım.
 
Onları dünyalık hırsından, tamahkarlıktan, bencillikten, nankörlükten, tembellikten, gayesiz ve maneviyatsız yaşamaktan muhafaza eyle Allah’ım.
 
Evlat hasretiyle yanıp tutuşan kullarına hayırlı çocuklar nasip eyle Allah’ım.
 
Bizden dua bekleyen kardeşlerimizin hayırlı dileklerini kabul eyle, onları da duamıza dâhil eyle Allah’ım.
 
Ey çaresizlerin umudu, mazlumların sığınağı, kimsesizlerin kimsesi olan Rabbimiz!
 
Asırlardır yüce dinimiz İslam’ın yolunda, her türlü kötülüğün, haksızlık ve zulmün karşısında, mazlumların, muhacirlerin, gariplerin, yetim ve kimsesizlerin yanında olan aziz milletimizi ve devletimizi ilelebet payidar eyle Allah’ım.
 
Ya Rab! Milletimizin bekasını sarsacak, huzur ve kardeşliğimizi bozacak her türlü dâhili ve harici düşmanlardan memleketimizi halâs ve emin eyle Allah’ım.
 
Çeşitli bahanelerle ülkemizi zayıf düşürmeye çalışanlara, istiklal ve istikbalimize kastedenlere, varlığımıza ve vatanımıza göz dikenlere fırsat verme. Zalimlerin, hainlerin, kâfirlerin, münafıkların kurdukları tuzakları kendi başlarına ma’kus eyle Allah’ım.
 
Birlik ve beraberliğimizi, huzur ve kardeşliğimizi daim ve bâkî eyle Allah’ım.
 
Bölünüp parçalanmaktan, dağılıp bozulmaktan, ayrılığa düşüp güçsüz kalmaktan bizleri muhafaza eyle Allah’ım.
 
Ya Rabbel Alemin!
 
Bizleri güçlü eyle, izzetimiz, şerefimiz, onurumuz, harîm-i ismetimiz çiğnenmesin Allah’ım.
 
İnayet eyle bizlere, ilelebet mabetlerimizin göğsüne namahrem eli değmesin Allah’ım.
 
Yardımını esirgeme bizden, adını cihana ilan eden ezanlarımız susmasın Allah’ım. 
 
Din ve mukaddesat uğrunda en aziz varlıklarını feda eden, Bedir’den Malazgirt’e, Çanakkale’den İstiklal Harbi’ne, 15 Temmuz’dan bugüne bütün şehitlerimize rahmet eyle Allah’ım.
 
Gazilerimizden vefat edenlere rahmet, hayatta olanlara sağlıklı ve hayırlı bir ömür nasip eyle Allah’ım.
 
Ya Rab! Kahraman ordumuzu, askerimizi, polisimizi, bütün güvenlik güçlerimizi, karada, havada, denizde her veçhile mansur ve muzaffer eyle Allah’ım.
 
Ülkemizi ve bütün İslam beldelerini her türlü semavi ve arazi afetlerden muhafaza eyle. Topraklarımızı verimli, ürünlerimizi bereketli eyle Allah’ım.
 
Ülkemizin refah ve huzuru, insanlığın barış ve selameti için çalışan devlet adamlarımıza yardım eyle, onları her türlü tehlike ve tuzaklardan muhafaza eyle Allah’ım.
 
Ey Rabbimiz!
 
Sana perişan halimizi arz ediyoruz. Yeryüzünün en şerefli varlığı olarak yarattığın insanoğlu, bu değerin hakkını veremedi. Elleriyle yaptıkları yüzünden, aç gözlülüğü ve azgınlığı yüzünden dünyayı fitne ve fesada boğdu. Salgın ve musibetler, savaş ve ihanetler insanlığı kuşattı. Nice felaket gördük, nice yıkım yaşadık. Emanetlerine sahip çıkamadık. Zayıf ve aciz kaldık.
 
Bize yardım eyle Allah’ım. Yeryüzünü ıslah etmek için bize güç ve feraset, akıl ve dirayet ver Allah’ım. İnsanlığı her türlü salgın hastalıktan, takatimizi aşan ağır imtihanlardan, felaket ve musibetlerden muhafaza eyle Allah’ım. 
 
Ya İlahi!
 
Sen müminleri kardeş ilan etmişken, İslam ümmeti birbirine zulmeder oldu. Kavgalar, bunalımlar, ümitsizlik, güvensizlik bir ağ gibi bu coğrafyayı kuşattı. Şimdi İslam ümmetinin çocukları kendi topraklarında, kendi kardeşlerine kıyıyor; birbiriyle savaşıyor, birbirinin canına kastediyor.
 
Sevgili Peygamberimiz: “Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu yalnız ve yardımsız bırakmaz.” buyurmuştu.
 
“Kim kardeşinin ihtiyacını görürse Allah da onun ihtiyacını görür.” buyurmuştu.
 
Efendimiz, “Kim bir Müslüman’ı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah da onu kıyamet gününün bir sıkıntısından kurtarır.” buyurmuştu.
 
Şimdi dünyanın dört bir yanında kardeşlerimiz zulme uğruyor, açlık ve kıtlık çekiyor, çadırlarda sefalet içinde hayatını sürdürmeye çalışıyor, işkence ve ayrımcılık görüyor, imdat istiyor.
 
Nicedir halimiz hal değil Allah’ım.
 
Kulaklarımız sağır oldu. Gözlerimiz kör oldu. Kalplerimiz taşlaştı. Gönüllerimiz kuraklaştı, harap oldu.
 
Ey merhameti sonsuz yüce Rabbimiz!
 
Bu kutlu vakitte, bu mahşer sahnesinde, biz senden aman diliyoruz, merhamet istiyoruz. İnsanlığa, Müslümanlığa yakışmayan bu korkunç halden uyandır bizi Allah’ım.
 
Yakılmış ağaçların kuru diliyle, yıkılmış minarelerin susturulmuş sesiyle, harap olmuş hanelerin acı feryadıyla, gözü yaşlı annelerin hüzünlü dualarıyla, yetim çocukların yürek yakan hıçkırıklarıyla senden niyazda bulunuyoruz. Bizlere yardım eyle Allah’ım.Bir aciz senden nasıl yardım isterse, biz de Senden öyle yardım istiyoruz.
 
Bir çaresiz sana nasıl sığınırsa, biz de öyle sığınıyoruz. Bizlere imdat eyle Allah’ım.
 
İnsanlık için, âlem-i İslam için senden yardım niyaz ediyoruz. Bize katından rahmet gönder ve bize içinde bulunduğumuz durumdan bir çıkış yolu göster Allah’ım.
 
İslam ümmeti olarak zulme engel olamadık. Zalimleri durduramadık. Acziyetimizi ve mahcubiyetimizi sana arz ediyoruz. Ellerimizi açtık; senden af ve medet diliyoruz.
 
Mazlumlara imdad eyle Allah’ım.
 
Kimsesizlere yardım eyle Allah’ım.
 
Ya Rabbel Alemin!
 
Kudüs’te, Filistin’de, Yemen’de, Keşmir’de, Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Halep’te, Şam’da, Gazze’de ve daha birçok mazlum diyarlarda garip kullarının sahibi sensin, yetim kullarının sahibi sensin, mahzun kullarının sahibi sensin, onların yüreklerindeki acıya ortak olarak sana yalvarıyoruz.
 
Masum ve mazlumların ahını zalimlerde bırakma Allah’ım. Mazlumların hakkını zalimlerde bırakma Allah’ım.
 
Dünyanın değişik yerlerinde yüce dinimize, mukaddes kitabımıza, sevgili peygamberimize, camilerimize, inancı sebebiyle Müslüman kardeşlerimize saldıran, düşmanlık yapan azgınlara fırsat verme Allah’ım. İslam düşmanlarına fırsat verme Allah’ım. Hainlere fırsat verme Allah’ım. Zalimlere, münafıklara fırsat verme Allah’ım. Yalancılara, iftiracılara fırsat verme Allah’ım. Onların şerlerinden biz kullarını muhafaza eyle Allah’ım.
 
“Ey Rabbimiz! Bize bol bol sabır ver. Ayaklarımızı yolunda sabit kıl ve inkârcı toplumlara karşı bizlere yardım eyle Allah’ım.”
 
Çocukların, kadınların, bütün insanların, korkusuz, kaygısız ve güven içinde yaşayacağı, açlığın, sefaletin, kan ve gözyaşının olmadığı bir dünya için, yeryüzünde yeniden iyiliği hâkim kılmak için çalışmayı bize nasip eyle Allah’ım. Tembellikten, acizlikten, korkaklıktan, umutsuzluktan bizleri uzak eyle Allah’ım. Bu uğurda kudretinle bizleri muktedir eyle Allah’ım.
 
Ya Rabbe’l alemin!
 
Yıllardır hac hasretiyle yanıp tutuşan, gözyaşları içinde; “Bana da haccı nasip eyle Allah’ım!” diye yalvaran kardeşlerimizi de davetinle müşerref eyle. Özlemini çekip imkân bulamayanları da hac sevabıyla taltif eyle Allah’ım.
 
Ya Rab! Bizimle yola çıkan ama Arafat’a ulaşamadan vefat eden kardeşlerimize rahmet eyle Allah’ım.
 
Bu mukaddes mekândan, Arafat vakfesinden, bu mübarek zamandan sana arz etmek için binlerce, yüzbinlerce hatimler okuyan kardeşlerimiz oldu, salat ve selamlar gönderen yüzbinlerce kardeşlerimiz oldu, zikir ve tesbihatta bulunan bütün kardeşlerimizin ibadet, dua ve niyetlerini kabul eyle Allah’ım. Cümlesini umduklarına nail, korktuklarından emin eyle. Bütün geçmişlerimize rahmet eyle Allah’ım.
 
Hasta kullarına acilen şifalar, dertli kullarına devalar, borçlu kullarına edalar ihsan eyle Allah’ım.
 
Ya Rab! Şu anda Arafat meydanında biz kulların olarak ellerimizi açtık, yalvarıyoruz, tövbe istiğfar ediyoruz, günahlarımızdan af diliyoruz. Günahlarımızı affeyle Allah’ım. Aminlerimizi kabul Eyle Allah’ım. Umduklarımıza nail eyle Allah’ım. Korktuklarımızdan emin eyle Allah’ım. Çocuklarımızı, gençlerimizi Kur’an’ın yolundan ayırma Allah’ım. Resulünün yolundan ayırma Allah’ım. Peygamberlerinin izinde daim eyle Allah’ım. Senin Peygamberinin (s.a.s.) sünnetinden ayırma Allah’ım.
 
Bu Arafat meydanında “Size iki şey emanet bırakıyorum; Onlara sarıldığını müddetçe yolunuzu sapıtmazsınız. Bunlar Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerim ve benim sünnetim” buyurmuştu Peygamber Efendimiz’in bu iki emanetine sahip çıkmayı bizlere nasip eyle Allah’ım.
 
Şu anda yapmış olduğumuz duamıza burada, ülkemizde ve dünyanın pek çok yerinde, “âmin, âmin” diyerek iştirak eden kardeşlerimizin gönüllerindeki hayırlı muratlarını kendilerine lütfeyle Allah’ım. Rahmet ve mağfiretinden onları da nasibdar eyle Allah’ım.
 
Evlerimize döndükten sonra da salih amellerle hayırlı bir ömür sürmeyi cümlemize nasib-i müyesser eyle Allah’ım.
 
İmanla, izzetle, iffetle, erdemle yaşamayı ve ömür sermayemiz tükendiğinde son nefesimizde kelime-i şehadet ki buyrun; “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh” diyerek çene kapamayı, can emanetini teslim etmeyi bizlere nasip eyle Allah’ım.
 
Yarın idrak edeceğimiz Kurban Bayramı’nı mübarek eyle, muhabbet ve kardeşliğe vesile eyle Allah’ım.
 
Ey dualarımıza icabet eden Rabbimiz!
 
Haccımızı mebrur eyle Allah’ım.
 
Sa’yimizi meşkûr eyle Allah’ım.
 
Günahlarımızı mağfur eyle Allah’ım.
 
Amellerimizi makbul eyle Allah’ım.
 
Akıbetimizi hayreyle Allah’ım.
 
Ukbâmızı cennet eyle Allah’ım.
 
Vakfemizi kabul eyle Allah’ım.
 
Âmin, âmin, âmin… bi hurmeti Tâhâ ve Yâsîn ve selâmün ale’l-mürselîn ve’l-hamdü li’llahi Rabbi’l-âlemîn.