Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, '37. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı'nın Açılışını Yaptı

11 Temmuz 2019 Perşembe
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, '37. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı'nın Açılışını Yaptı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) tarafından bu yıl 37.’si düzenlenen ‘Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı’nın açılışını yaptı.

 

Ankara’da Melike Hatun Camiinin avlusunda kitapseverleri ağırlayacak olan fuarın açılışında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, İslam medeniyetinin bilgi ve bilim medeniyeti olduğunu belirterek, okumayı, anlamayı, aklını kullanmayı, bilgiye sahip olmayı emreden ve tavsiye eden birçok ayet-i kerime ve hadis-i şerifin olduğunu söyledi.

 

Müslüman âlimlerin, 7. Yüzyıldan Rönesans’a kadar 7 asır boyunca ilmin bütün alanlarında insanlığın inkişafına öncülük ettiklerine dikkat çeken Başkan Erbaş, “Bugün ülkemiz, bölgemiz ve bütün yeryüzü bağlamında yaşanan sorunlar ve yapmamız gerekenler açısından öncelikle bilgi, ilim ve hikmet ile kurduğumuz ilişkiyi gözden geçirmeliyiz. Zira Hepimizin bildiği bir realite olarak, bilgi en büyük güçtür. İyilik için kullanılırsa insanlığa hizmete, hukuk ve ahlak tanımayan insanların elinde ise insanlık için felakete dönüşür” dedi.

 

Başkan Erbaş, bilgi üretmeyenlerin, üretilen bilginin takipçisi hatta mahkûmu olmaya mecbur olduklarını vurgulayarak şunları söyledi:

 

“İslam dünyası bilim, teknik, tıp, sosyal bilimler, dahası ilahiyat alanında bilgi üretme, bilgiyi güncelleme, değere dönüştürme ve hayata kılavuz yapma konusunda, maalesef, zamanın gerisinde kalmıştır. Bu mesafeyi telafi etmek durumundayız. Doğru ve sahih bilgi zeminini kaybettiğimizde, bilgi üretmeyi ve geliştirmeyi ihmal ettiğimizde; sağlıklı düşünmeyi, sorunları tespit etmeyi ve çözüm üretme imkânını da kaybederiz.”

 

İslam’ın doğru anlaşılmasının ve sahih dini bilginin hayati öneme sahip olduğunun altını çizen Başkan Erbaş, “Bunun için, Kur’an ve sünneti, İslam’ın kaynak eserlerini ve İslam medeniyetini iyi tanımaya ve anlamaya mecburuz. Zira bugün insanlığın devasa meselelerini çözme noktasında Kur’an ve sünnet en büyük imkândır. Ancak, öncelikle onları en doğru şekilde anlayıp, en uygun yöntemle çağa taşımak sorumluluğu hakkıyla yerine getirilmelidir” diye konuştu.

 

Son 2-3 asırdır dünyada yaşananları doğru anlama ve yorumlama bağlamında İslam dünyasının önemli ihmallerinin olduğunu belirten Başkan Erbaş, konuşmasında şu başlıklara değindi;

 

“Son iki asırlık süreçte dünyada yaşananlar iyi analiz edilmeli”

 

“Öncelikle asırlardır bir sekînet yurdu olan bu coğrafyanın hangi saiklerle acı ve gözyaşı diyarı haline geldiğini anlamak zorundayız. Bu bağlamda, özellikle son iki asırlık süreçte dünyada yaşananlar iyi analiz edilmeli; dünya savaşları, işgaller, sömürgecilik, egemen güçlerin pozisyonları vb. durumlar ile sosyal, siyasal, kültürel, askeri, teknolojik, bilimsel ve felsefi gelişim/değişimler ve bütün küresel etkileri ve sonuçları sağlıklı bir şekilde değerlendirilmelidir. Bugün İslam toplumlarına baktığımızda, yaşanan sorunların farklı, girift, birbirini tetikleyen, çok etkenli ve değişken sebepleri olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla yaşanan sorunların sebepleri sağlıklı bir şekilde tespit edilemezse, sonuç alınması da mümkün değildir.

 

“Medeniyetimizde ilim ve âlim önemlidir”

 

İnsanın bilgiyle iki yönden sağlam ve köklü bir ilişki kurması oldukça önemlidir. Bunlardan birincisi; Düşüncenin değil imajın, sözün değerinin değil görselliğin öne çıktığı bir dünyada bilgiye değer vermeyen, önemsemeyen bir yaklaşım terkedilerek bilginin öneminin idrak edilmesi ve bilgiye ulaşmak için herkesin bir çaba ve fedakârlık içinde olması gerekmektedir. İkincisi; sadece bilgiyi edinmekle yetinmeyip, öğrendiklerini bilince dönüştürerek hayatına tatbik eden, edindiği ya da ürettiği bilgiyi insanlığın hizmetine sunan bir anlayış geliştirilmeli, güçlendirilmelidir. Zira bizim inancımız ve medeniyetimizde bilgi terbiyedir. Güzel ahlaktır. Sorumluluktur. Sabırdır. Tahammüldür. İyilik için çalışmaktır. Onun için dünyamızda, medeniyetimizde ilim ve âlimin yeri hep önemlidir. Değer olarak görülmeyen, hikmetle yoğrulmayan, uygulanarak ahlaka dönüşmeyen bilgi, hayata huzur getirmeyecektir. Dolayısıyla bize düşen; bilgiyle, hikmet ve tefekkürle yenide öze dönmek, ortak zeminimizi sağlamlaştırmak, yaşadığımız çağın sorunlarına bilgiyle çözüm bulmaktır.

 

Başkan Erbaş konuşmasının sonunda 37. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarının hayırlı sonuçlara vesile olmasını temenni ederek, bütün katılımcılara, yayınevlerine, kitap dostlarına teşekkür etti.

 

Başkan Erbaş, konuşmasının ardından 105 stant ve 150 yayınevinin bulunduğu fuarın açılış kurdelesini kesti ve stantları gezdi. Fuar 18 Mayıs – 10 Haziran tarihlerinde 11:00 ile 24:00 saatleri arasında kitapseverleri ağırlayacak.