Görmez, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’la Görüştü

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Kudüs Ve Filistin’deki temasları kapsamında Ramallah'taki devlet başkanlığı ofisinde Mahmud Abbas ile görüştü. Filistin Devlet Başkanı Abbas görüşmede, Diyanet İşleri Başkanlığının Kudüs ziyaretlerini teşvik eden çalışmalarını övdü. Başkan Görmez ise ziyareti sırasında Filistin halkının, işgalciler karşısındaki dik duruşunu, kutsalına ve toprağına bağlılığını gördüğünü söyledi. Temaslarının ardından Ramallah'tan ayrılan Başkan Görmez, Batı Şeria’ya geçerek bu yıl 6.’sı düzenlenen Uluslararası Kudüs Konferansı’na katıldı. Konuşmasında Kudüs’ün işgali üzerinde duran Başkan Görmez, şöyle konuştu: 

 

“Bugün Müslümanlar, Kudüs’ün Yahudileştirilmesiyle ve Kudüs hakkındaki Kur’anî - İslamî inanç ile çatışan büyük bir meydan okumayla karşı karşıyadır. Kudüs, Müslümanların imanının ve inancının bir parçasıdır. İşgalciler, Kudüs’ün ebedi başkenti olduğunu iddia etmekte ve devletin Yahudiliğini barış için bir şart haline getirmektedir. Böylelikle barış için çalışmaktan beri durmaktadır. Peki, Müslümanların haklarını ve inançlarını çiğneyerek barışın sağlanması mümkün mü? İsrailliler, Kudüs’ün, İslam ümmetinin, ülkelerinin ve halklarının inancı olduğunu, bunun dini bir inanç ve sorumluluk gerektiren bir ibadet olduğunu kavramalıdırlar.”

 

Başkan Görmez, Kudüs’ün bütün ümmetin ortak meselesi olduğunu da hatırlattı: “Hiçbir devlet başkanı yahut kral, yahut bakan onun tek bir karışından dahi asla vazgeçme hakkına sahip değildir. İşgalciler tarafından sürdürülen tüm bu saldırılar, gerçekte Müslümanların inançlarına yönelik bir saldırıdır. Kudüs meselesi, sadece Filistinlilere, Araplara veya Türklere has bir mesele değildir.” 

Konferansın amacının İslam dünyasındaki işbirliğini arttırmak olduğunu ifade eden Başkan Görmez, Kudüs’te bir İslam üniversitesi açılması için de çağrıda bulundu:

 

“İlkinin 1931 yılında Kudüs’te toplandığı bu konferansımızın gayesi, ülkeleri ve mezheplerinin farklılığına rağmen Müslümanlar arasında işbirliğini geliştirmek, İslam’ın kültür ve faziletlerini yaymak ve genel İslami kardeşlik ruhunu güçlendirmektir. İslami kültürü bütünleştirmek ve İslami gençliğe Arap dilini öğretmek üzere çalışacak üniversiteler ve enstitüler kurmalıyız ve buna “Mescid-i Aksa Üniversitesi” adı altında Beytu’l makdis’te bir üniversite kurarak başlamalıyız.