“Zekât fakirin hakkıdır”
Zekat ibadetinin Kur’an-ı Kerim’de namazla birlikte zikredildiğini belirterek önemine vurgu yapan Sayar, ”Zekat fakirin hakkıdır. Kur’an-ı Kerim’de açıkça ifade ediliyor. Bu bakımdan Müslüman kardeşlerimiz zekâtını vermede mutlaka cömert davranmalıdır. ”dedi.
Zekatı verilen bir malın hem temizlendiğini hem de bereketlendiğini söyleyen Sayar, en büyük zenginliğin kanaat zenginliği olduğunu sözlerine ekledi.
Zekat vermekle kesinlikle malların eksilmeyeceğine değinen Sayar, ” 80,18 gram altın veya bunun karşılığı parası olan ve asli ihtiyaçlarının dışında bunun üzerinde bir yıl geçen Müslüman kardeşlerimiz bunun yüzde iki buçuğunu veya kırkta birini fakirlere vermekle mükelleftir. Zekât kesinlikle müesseselere verilmez mesela zekât parasıyla cami yaptırılmaz, Kur’an Kursu yaptırılmaz, köprü yaptırılmaz zekât fakirin hakkıdır. Zekâtta bir de temellük vardır yani zekât olarak değerlendirilecek maddi değerin fakirin mülkiyetine geçirilmesi gerekir. Müslüman zekâtını bizzat kendisi vermelidir. ”diye konuştu.
Zekât ibadetini aracı kurum ve kuruluşlarla yerine getirmek isteyen müminlerin bu kurumları seçerken güvenilirliğine dikkat etmesi gerektiğini söyleyen Sayar, bu bağlamda yıllardır fitre ve zekatları güvenle ihtiyaç sahiplerine ulaştıran Türkiye Diyanet Vakfı’nı tavsiye etti.
