15 Temmuz’da elinde al bayrağı, göğsünde vatan ve iman aşkı olan yiğitlerin üzerine hainler, uçaklar ve tanklarla saldırmışlardı. Kalkışma sonucunda 249 can toprağa düşmüş, binlerce gazimiz olmuştu. İstanbul’da darbecilere canı pahasına direnen gazilerden biri de Mustafa Ertuğrul’du. 2 arkadaşını şehit verdi. Fetöcü hainlere ve dünyaya haykırdığı mesaj oldukça anlamlıydı: “Türkiye son kaledir, asla yıkılma-mamız lazım”
15 temmuz gecesi vatan sevgisinin sınandığı bir geceydi. Milyonlarca vatansever sokaklara aktı, onlara katılamayanlar sabaha kadar duaya durdu. 249 can vatan uğruna şehadet şerbetini içti. Binlerce de gazimiz oldu. Direniş destanı, Fetö terör örgütünü alaşağı etti.
Eski adıyla Boğaziçi, darbe girişimi sonrasında değişen adıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde darbeci hainler 34 kahramanı şehit etmişti. Açılan davada karar dün çıktı. 72 sanık ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Rekor cezalar dikkat çekti. Davanın en rütbeli sanıkları eski yarbay Turgay Ödemiş ve eski Binbaşı Ahmet Taştan, 35’şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına ve ayrıca Taştan’a 3 bin 343 yıl, Turgay Ödemiş'e ise 3 bin 323 yıl hapis cezası verildı. Bu cezalar biraz olsun teselli etti, ama acıları dindirmedi. O gece arkadaşlarının bir kısmını şehit veren kendisi de yaralanarak gazi olan Mustafa Ertuğrul, 15 temmuz gecesi yaşananları bakın nasıl anlatıyor;
10 arkadaşıyla köprüye koştu… 2 arkadaşı şehit, kendisi ve 5 arkadaşı gazi oldu
"Silah seslerini duyunca birşeyler olduğunu farkettik hemen toplanıp mahalleye geçmek istedik. Mesajlar geliyodu bize sokaklara çıkın gibi müdahale edin gibi haberler geliyodu. Daha sonra Cumhurbaşkanımızın sokaklara inmemiz gerektiği yönündeki haberi gelince köprüye en yakın mahalle biz olduğumuz için ilk oraya biz intikal ettik."
"Cumhurbaşkanının çağrısı ile ilk önce köprüye koştu bütün mahalle. Ne olduysa ondan sonra oldu. Köprüye döndüğümüz an tankların zırhlı araç ve askerlerin bir kısım askerin diz çöktüğünü br kısım askerinde ayakta olduğunu gördük onlara doğru yürümeye başladık biz tabi hiçbir şekilde bize ateş edilceğini tahmin etmiyorduk."
Kendi halkına silah doğrultmuş hainler, kirli planlarını gerçekleştirmek için tetiğe basmaktan çekinmemişlerdi. En çok şehidin verildiği yerlerden birisiydi 15 Temmuz Şehitler Köprüsü. 34 can yitti orada.
"İlk etapta havaya ateş ettiler bu bizi korkutmadı. Aramızda 100-150 metre kadar bi mesafe vardı direk bize yaylım ateşi yapıldı biz yaklaşık 10 kişi 15 kişi falandık ilk etapta hepimiz vurulduk 2 tane arkadaş sağlam kaldı 10 kişiden ikisi şehit oldu 6 arkadaş gazi oldu."
Kalça kemiğine isabet eden mermiyle yaralanmıştı Mustafa. Can pazarının yaşandığı köprüde sağ kalanlar yaralıları hastaneye yetiştirmek için insanüstü bir çaba sarfettiler…
“son kaleyiz biz, yıkılmamamız lazım”
"Sağıma soluma baktığım zaman kanlar içerisinde yatan insanları gördüm. İnsanlar geldiler bizi ateş altından aldılar o an en ağır yaralılardan biri de bendim sanırım. Beni bi motosiklete attılar motosikletle götürmeye çalıştılar motosikletle gidemedim tam kalça bel bölgesinden yaralandığım için motosikletle gidemedim daha sonra indirdiler beni arabaya bindirdiler."
Kurtuluş Savaşını ve Çanakkale Destanını yazan imanlı, cesur bir milletin evlatlarının, topla tüfekle korkutulamayacağını bir kere daha ispatlayan 15 Temmuz kahramanları, o gece hem Fetö’ye hem de onların arkasındaki güçlere muhteşem bir mesaj vermişlerdi.
