Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez geçtiğimiz haftasonu, Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı anlatan "Burada Kalacağız" adlı belgeselin gala programına katıldı. Bölgedeki hayatı insan hikayeleri üzerinden anlatan yapımın galasında bir konuşma gerçekleştiren başkan Görmez, “Kudüs bilinci olmadan bütün islâm toprakları Filistin olur. Kudüs bilinci olursa her yer vatan olur” dedi.
Kudüs bilincini diri tutmak için hazırlanan “Burada Kalacağız” belgeseli düzenlenen bir gala programı ile tanıtıldı. Yapımcılığını Kudüs bilinci derneği’nin üstlendiği belgeselin başkent öğretmenevi konferans salonu'nda düzenlenen gala programına Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de katıldı;
"Kudüs bilinci bir mescid bilinci değil Kudüs bilinci bir mabed bilinci değil sadece. Kudüs bilinci bir mukaddes mekan bilinci de değil sadece. Kudüs bilinci; tevhid, ümmet, tarih ve özgürlük bilincidir. Kudüs bilinci olmadan bütün islam toprakları Filistin olur. Bugün olduğu gibi. Kudüs bilinci olursa her yer vatan olur."
Hayatlarını Mescidi Aksa’yı muhafaza etmeye adamış olan insanları anlatan 60 dakikalık belgeselle ilgili konuşan Görmez, Kudüs’ün, bir şeair, yani müslüman olma ve müslüman kalma bilincini diri tutan simge olduğunu belirtti;
"Kudüs, bir şeair meselesidir. Şeairi anlamadan kimse kudüs’ü anlayamaz. Kabe ve Arafat şeairdir. Kudüs de şeairdir. Mecidi Aksa da şeairdendir. Tamamen hayatlarını evlatlarını çocuklarını Hz.Meryem gibi Mescidi Aksaya adamış büyüklerimiz var ablalarımız kız kardeşlerimiz var. Bizim onları unutmamamız lazım bu belgesel in en önemli yönlerinden bir tanesi bu oldu diye düşünüyorum."
Yoğun bir ilgiyle karşılanan gala gösterimi sonrası belgeselin yönetmeni Tülay Gökçimen Diyanet TV mikrofonlarına konuştu;
"Biz oraya Kudüs ve Mescidi Aksaya gittiğimizde orada büyük bir davayla asil bir direnişle karşılaştık. Bu davanın bir avuç insanın bir avuç müslümanın omuzlarına yıkıldığını gördük bu belgesel insan hikayeleri üzerinden filistinlilerin davasını sabrını tevekkülünü anlatan ilk belgesel oldu diyebiliriz."
Gökçimen, belgeselin çekimi esnasında yaşadıkları sıkıntıları da anlattı;
"Filistinin güzellikleriyle karşılaştık ama israil polisleriyle köşe kapmaca oynayarak bu belgeseli çektik. Mescidi Aksa'nın bir kapısından kovulduk diğer kapıdan girdik. Konuştuğumuz insanlar biz konuştuktan bölgeden ayrıldıktan sonra gözaltına alındılar dayak yediler hatta belgeseldeki hanımlar daha sonra yedikleri dayakların izlerini bize gösterdiler."
