Fransa'ya Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor

9 Mayıs 2018 Çarşamba

Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e yönelik Fransa’da yapılan iftira ve karalama içeren çirkin çağrıya Türkiye’nin tepkisi sürüyor. “Şiddet emri verdiği” iddia edilen bazı ayetlerin Kur’an’dan çıkarılması çağrısına, Diyanet İşleri Başkanlığın’dan da sert tepki geldi. “İslam’da insan hayatı kutsaldır. Kur’an’daki aeyetler asla çarpıtılamaz” denilen başkanlığın açıklamasında, “Kur’an-ı Kerim Allah’ın indirdiği son kitaptır. Bu ilahi kelam, hiçbir harfi değişmeden günümüze kadar gelmiştir, kıyamete kadar da değişmeyecek ve değiştirilemeyecektir.” İfadesi kullanıldı.

Diyanet İşleri Başkanlığı Fransa’daki çirkin bildiriye sert tepki gösterdi

Fransa’da yaşlı bir yahudi kadının öldürülmesinin ardından başlayan tartışmalara bağlı olarak bazı odaklar tarafından İslam’a yönelik planlı bir kampanya başlatıldı. Bardağı taşıran damla, Le Parisien gazetesinde 300 imza ile yayımlanan, Kur’an-ı Kerim’den şiddete yönlendirdiği iddiasıyla bazı ayetlerin çıkarılması çağrısıydı. Aralarında eski Fransa Cumhurbaşkanı Nıcolas Sarkozy’nin de bulunduğu, eski siyasetçi ve yazarların da imza verdiği çirkin bildiri Türkiye’nin sert tepkisini çekti.  

“Bunların hepsi bir plandır oyundur." 

“Bu ilahi kelam değişmemiştir, kıyamete kadar da değişmeyecek, değiştirilemeyecektir”

“Öncelikle şu ifade edilmelidir ki, Kur’an ayetlerinin bağlamından koparılarak onlara yanlış anlamlar yüklenmesi ilmi ve ahlaki bakımdan asla tasvip edilemez. Ayrıca şurası da unutulmamalıdır ki, bütün Müslümanların istisnasız ortak inancına göre Kur’an-ı Kerim Allah’ın indirdiği son kitaptır. Bu ilahi kelam, hiçbir harfi değişmeden günümüze kadar gelmiştir, kıyamete kadar da değişmeyecek ve değiştirilemeyecektir. Kur’an-ı Kerîm’e göre inancı ne olursa olsun insan hayatı değerlidir, dokunulmazdır, hatta bir insanın haksız yere öldürülmesi bütün insanların öldürülmesi; bir insanın yaşatılması ise bütün insanlığın yaşatılması gibidir.”

Diyanet İşleri Başkanlığı, bu girişimi açık bir hadsizlik olarak değerlendirdi. “Kur’an ayetlerinin bağlamından koparılarak onlara yanlış anlamlar yüklenmesi, ilmi ve ahlaki bakımdan asla tasvip edilemez” dendi. Bu tür iftiraların yalnızca islamofobiye hizmet edeceği vurgulandı.

“İslamofobiye karşı en büyük mücadeleyi biz vereceğiz.”

“Bütün bu gerçeklere rağmen münferit ve faili meçhul bir takım olaylar üzerinden algı oluşturarak İslam’a, Müslümanlara ve Kur’an-ı Kerim’e iftira edilmesi akla, ilme, tarihe, hakka, hukuka ve vicdana aykırıdır. Bu önyargılı çaba özellikle son zamanlarda müslümanların temel hak ve hukukunu tehdit eden islamofobiye hizmet etmekten başka bir işe yaramayacaktır. Bütün Müslümanları incitecek ve dünya barışını bozacak bu tür provakatif eylemleri şiddetle kınıyor ve tüm dünya kamuoyunu daha insaflı ve hakkaniyetli olmaya davet ediyoruz.”

Tarih boyunca Müslümanların Kuran’ı rehber edinerek farklı dine mensup kişilere yönelik iyilik, merhamet ve adaletle yaklaşımına atıfta bulunulan açıklamada, islami gelenekte birlikte yaşamanın en güzel örneklerine işaret edildi. 

“Tarih boyunca İslam toplumlarında yahudi ve hristiyanlar da dâhil değişik inançlara mensup kişi ve grupların barış ve huzur içerisinde yüzyıllarca birlikte yaşadıkları inkâr edilemez bir hakikattir. Dünyanın muhtelif coğrafyalarında başta yahudiler olmak üzere farklı inançlara mensup insanlar pek çok ayrımcılık ve zulme maruz kaldığında; İslam coğrafyası bunların sığınağı olmuş ve Müslümanlar birlikte yaşadıkları bu topluluklara rahmet kaynağı Kur’an’dan yola çıkarak hep iyilik, merhamet ve adaletle davranmışlardır. Nitekim İslam medeniyetinin merkezleri konumundaki İstanbul, Kudüs, Bağdat, Şam, Kahire, Saraybosna gibi şehirlerde birlikte yaşamanın en güzel örneklerine şahit olunmuştur."